En son Milli Mücadele’de gördüğümüz bu ruh Türkiye’yi parçalayıp küçücük bir ülke haline getirmek isteyenlere karşı şahlanmıştı. Ancak geçen yüz yıllık zaman gösterdi ki, Türkiye’nin düşmanları her zaman iş başındadır. Bu kez kendilerine milletin en çok değer verdiği dini ve milli hisleri de paravan olarak kullanan yerli işbirlikçiler bulmuşlardır.
Ancak üstün basiretiyle Türk Milleti bunu görmüş, hain Fetullahçı Terör Örgütü’nün (FETÖ) darbe girişimini, canı pahasına püskürtmüştür. Püskürtmekle kalmamış tarihin çöplüğüne doğru fırlatmıştır.
Bu halk, 15 Temmuz’da ülkesine sahip çıktı, devletine sahip çıktı, meclisine sahip çıktı, seçilmiş hükümete sahip çıktı, Türkiye’yi yeni bir yüzyıla taşıyan seçilmiş Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’a sahip çıktı.
Ancak, şunu unutmamalıyız ki, ‘Su uyur, düşman uyumaz.’ Millet olarak hiçbir zaman rehavete kapılmadan, Türkiye’yi bölüp parçalamak isteyen, halkın iradesi üzerine irade koymak isteyenlere karşı her an tetikte olmak zorundayız. 15 Temmuz’da sahneye çıkıp hainlere hak ettikleri dersi veren bu ülkenin yiğit ve cesur insanları gibi hepimiz, fert fert, her an tetikte, her an vatan nöbetinde olmak zorundayız.
Bugün Türkiye, ekonomik, siyasi ve vicdani değerlerin yan yana yükselebildiği bir başarı hikâyesinin dünyadaki en açık adresi olmayı başarmıştır. İş dünyası olarak bizler, ülkemizin gücüne güç katmak için var gücümüzle üretmeye, dünyaya açılmaya ve büyümeye devam edeceğiz.
Bu şanlı direnişin ikinci yıl dönümünde, tüm şehitlerimize Allah'tan rahmet diliyorum. Gazilerimizi şükranla ve hürmetle selamlıyorum.
Üzeyir Arslan
Yönetim Kurulu Başkanı